27 Haziran 2009 Cumartesi

"Gelincik Çiçeği"


"Bir Şeyi Merak Ediyorum"

Fatih Sultan Mehmed Han, İstanbul’u fetihten sonra, bir gün hocası Akşemseddin hazretlerine (rahime-hullahü teâlâ);
- Bir şeyi çok merak ediyorum, dedi.
- Nedir o sultanım?
- Sahabe-i kiramın büyüklerinden, mihmandar-ı Resul, Eba Eyyüb Ensari hazretlerinin “radıyallahü anh” kabr-i şerifi, İstanbul surlarına yakınmış.
- Evet öyledir.
- Zat-ı alinizden bu yerin tesbitini istiyorum hocam.
Hocası cevaben;
- Ben, şu karşıki tepenin eteğinde, devamlı bir nur görürüm. Kabr-i şerif o mevkide olmalı, buyurdu.
Ve kalkıp o bölgeye gittiler.
Orada bir Çınar ağacı vardı.
Büyük veli, çınardan iki dal kopardı.
Onları, eliyle az aralıkla dikti ve;
- O mübarek kabir, bu iki dal arasında olabilir, buyurdu.
Padişah, bu tesbite inanmıştı.
Ama içi rahat etsin istiyordu.
Emretti silahtar ağasına:
- Gidiniz! O dalların yerini, bu gece değiştiriniz!
Silahtarağa, emri yerine getirdi.
Ertesi gün, üçü geldiler aynı yere.
Lakin büyük velî dalları görünce;
- Dalların yeri değişmiş, buyurdu.
Ve asıl yeri göstererek;
- O kabrin yeri, işte burasıdır, buyurdu.
Genç Fatih sevinip;
- Hocam, bir alamet daha istiyorum, dedi.
Büyük velî;
- Bu yeri iki arşın kazın. Mübarek mezar taşını görürsünüz, buyurdu.
O yeri kazdılar hemen.
Mezar taşı göründü gerçekten. Hatta üzerinde; “Bu yer, Halid bin Zeyd’in kabridir” yazıyordu.
Genç Padişah;
- İstanbul’un fethine sevinmiştim. Ama şimdi daha çok sevinçliyim, dedi.
- Neden sultanım? dediler.
- Çünkü benim zamanımda böyle keşif sahibi “bir velî” bulunuyor, dedi.
Ve şükrü için, kabr-i şerif üstüne “bir türbe” bina etti.

I Ş I K L A R

Resimi sabahın ilk ışıklarıyla çektim...

Uçuk Otu

Kemale ermiş bir ot,kışa hazırlanıyor...

Tarih'in Şeref Levhaları

İstanbul yeni fethedilmişti...
Fatih Sultan Mehmed Han, hocası Akşemseddin hazretlerini (rahime-hullahü teâlâ) ziyarete gitti bir gün. Ve arz etti ki:
- Elhamdülillah hocam, himmet ve yardımınızla İstanbul’u fethettik.
- Allahın yardımıyla.
- Evet hocam. Şimdi sizden bir ricam var.
- Buyurun sultanım.
- Beni de talebeliğe kabul etseniz, diyorum.
Akşemseddin hazretleri, başını olumsuzca iki yana salladı:
- Olmaz sultanım.Padişah hiç böyle bir cevap beklemiyordu.
- Olmaz mı, neden?
- Çünkü siz bu “manevi lezzeti” tatmış olsanız, devlet işlerini aksatırsınız. “İslâma hizmet” işi yapılmaz olur bu ülkede. Halkın huzur içinde yaşaması için, sizin devletin başında kalmanız lazım, buyurdu.
Ve ekledi:
- Şunu da arz edeyim ki, “dervişlik” ile “sultanlık” bir arada yürümez.Genç padişah boynunu büküp;
- Pekâlâ hocam, dedi. Siz bilirsiniz.
(Allah onlardan razı olsun)

Yiğitler Durağı'nda Günbatımı

Sarı çiçeklerle birleştirmeye çalıştığım bu günbatımını izlemek çok hoştu...

7 Haziran 2009 Pazar

" Ö Z L Ü S Ö Z L E R "

  • Birini taklit etmek, onu övmenin en samimi şeklidir.
    Colton
  • Bizi güçlü yapan yediklerimiz değil, hazmettiklerimizdir. Bizi zengin yapan kazandıklarımız değil, muhafaza ettiklerimizdir. Bizi bilgili yapan okuduklarımız değil, kafamıza yerleştirdiklerimizdir.
    Francis Bacon
  • Boş bir çuvalın dik durması zordur.
    Benjamin Franklin
  • Boşuna kendinizi kandırmayın; sürekli yaptığınız şey neyse siz osunuz...
    Aristo
  • Bu dünyada insanlar bir kere aldatılınca gerçekten bile şüphe duyarlar.
    Hitopadesa
  • Bu dünyaya istediğimiz gibi gelmedik,Bu Dünya'dan istediğimiz gibi de gidemeyiz.
    Ömer Hayyam
  • Büyük adamların hatası, güneş tutulmasına benzer, onları herkes görür.
    Cu Kong
  • Büyük işler sanki hiç ölmeyecekmiş gibi çalışmakla başarılabilir.
    Vanvenarues
  • Büyük ve yüksek şeyleri görebilmemiz için onlara göre bir ruhumuz olması gerekir; yoksa kendi çamurumuzu görürüz onlarda.
    Montaigne
  • Cahil kimsenin yanında kitap gibi sessiz ol!
    Mevlana
  • Cahilliğin eyleme geçişinden daha korkunç bir şey yoktur.
    Goethe

Sarı Çiçekler


"S E V G İ"

Sevgi ışık,sevgi umut,
Kâinatın gizi sevgi.
Sevgi soyut,sevgi somut,
Gönlün gören gözü sevgi.

Sevgi huzur,sevgi barış,
Sevgi ilmek,sevgi nakış.
Sevgi gülüş,sevgi bakış,
Gönüllerin közü sevgi.

Sevgi bahar,sevgi rahmet,
Sevgi kazanç,sevgi servet.
Sevgi dostluk,sevgi sohbet,
Ömrün tadı,tuzu sevgi.

Sevgi ilim,sevgi irfan,
Sevgi çâre,sevgi derman.
Sevgi Allah,sevgi iman,
Dört kitabın izi sevgi.

Bayram Durbilmez


(Sevgi denilince aklıma hep gelincik çiçekleri gelir.Sanki doğayı ve ruhumuzu sevgi ile temsil ederler.Sevgiyi sembolize eden bu şiiri yazan kardeşimize şükranlarımızı sunuyor ve sevgiyi sayesinde paylaşıyoruz.)

Gelincikler



24 Mayıs 2009 Pazar

SENİ DÜŞÜNÜRÜM

AŞKTAN YANA SÖZ DUYUNCA,
BEN HEP SENİ DÜŞÜNÜRÜM.
UÇSUZ HAYALLER BOYUNCA,
BEN HEP SENİ DÜŞÜNÜRÜM.

YILDIZLAR KAYAR YÜCEDEN,
RENKLER SIYRILIR GECEDEN.
YÜREĞİM SIZLAR İNCEDEN,
BEN HEP SENİ DÜŞÜNÜRÜM.

AKLIN UCU DEĞER HİÇE,
YOL ARARIM İÇTEN İÇE.
KAİNAT UYUR SESSİZCE,
BEN HEP SENİ DÜŞÜNÜRÜM.

RÛZGAR ESER İLDEN İLE,
SAĞLIKTA BİTMEZ BU ÇİLE,
"VAR"DAN ÖTE "YOK"TA BİLE,
BEN HEP SENİ DÜŞÜNÜRÜM.

Abdurrahim KARAKOÇ

Kırmızı Gül


GODLAR GÜLÜ




"SOYLU BİR DESTAN"

BİR GÜVERCİN UÇAR AKÇA KANATLI,
BARIŞTAN SAVAŞA SELAM GÖTÜRÜR,
YOLLARDAN YEL GİBİ GEÇER BİR ATLI,
AFYON'DAN MARAŞ'A SELAM GÖTÜRÜR.

UYANIR YÖRÜĞÜ, LAZI, AVŞAR'I,
BİR EYLER ZEYBEĞİ, HORONU, BARI,
AYDIN OVASININ ILIK RÜZGARI,
EFE'DEN DADAŞ'A SELAM GÖTÜRÜR.

KIRIM'DA ŞİMŞEKTİR ÇAKAR BİR YILDIZ,
KARS'TAN, FERGANA'YA BAKAR BİR YILDIZ,
KERKÜK'TEN, TEBRİZ'E AKAR BİR YILDIZ,
GARDAŞ'TAN, GARDAŞ'A SELAM GÖTÜRÜR.

BİR ŞEHİR KÖY, OBA, MAHALLE, ÇARŞI,
ÇARPIŞIR DÜZENLİ ORDUYA KARŞI,
VE SOYLU BİR DESTAN KURTULUŞ MARŞI,
GÜNEŞ KURDA KUŞA SELAM GÖTÜRÜR.


Abdurrahim KARAKOÇ