Gidip seyreyledim eski vatanı,
Sis bürümüş dağlar,duman perişan.
Rahmetle anarım garip babamı,
Kıymet verilmedi, haller perişan.
Yaslara bürünmüş toprağı taşı,
Viran hane olmuş, Hişen’in başı.
Ah! Dedikçe akar,gözümün yaşı
Ciğer pare pare, gönül perişan.
Kapılar kilitli aklı karalı,
Göç eylemiş gitmiş,malı maralı.
Söğütler eğilmiş kavak yaralı,
Dereler çağlamaz, sular perişan
Değirmen küsmüştür,taşları hasta,
Bozulmuş ambarlar,nerede usta.
Bizden selam olsun, yarene dosta,
Didem yaralıdır, ruhum perişan.
İç dünyamdan gelir,bilmem yalanı,
Şükür Rabbaniye sevdim Kur’anı.
Çökertti anamı, evin dumanı,
Kirişler çürümüş,mertek perişan.
Dökmüş gazelini,virandır bağlar,
Her yer ot kaplamış, geçilmez yollar.
Gider kışı, güzü gelir baharlar,
Kosniler kudurmuş,tarla perişan.
Yaz olmadan gelir buranın kışı,
Çok yemeye gelmez, dokunur aşı.
Melül mahzun durur,bibegin taşı,
Yağışın altında,ağaç perişan.
Kağnı arabası ağaca bağlı,
Çok günler geçirdim, karalı ağlı.
Dimağımız hasta, kalbimiz dağlı,
Çatılar yan vermiş, damlar perişan.
Bilmem ki nereden geldi soyumuz,
Azimle çalışır oğul kızımız.
Neden ki bir yere,akmaz suyumuz,
Akıllar göletçe fikir perişan.
Atılmış milletim, başka diyarda,
Çalışmamız güzel her bir ayarda.
Mevla’mız korusun, ulu divanda,
Cennetimiz güzel, narı perişan.
İkinci ölüme bedel ayrılık,
Bu günkü vatanda sular bulanık.
Cesedim uykuda, ruhum uyanık,
İç dünyamda, dağlar çöller perişan.
Cılganın demiri, paslıdır başı,
Ne hoştur duruşu,kıbleye karşı.
Yan yatar maranlar, körüyü yaslı,
Tütmüyor bacalar, boru perişan.
Hidayet Mevla’dan, yollarım ırak,
Gün geçtikçe beni alıyor merak.
Yalanı, dolanı, boş sözü bırak,
Sollarınız şadlı, sağlar perişan.
Kındılik kayada,çalardım sazı,
Yaylanın suları, verirdi avazı.
Zamane evladının, çekilmez nazı,
Sosyete kapladı, iman perişan.
Hatıra loğumda, bacada yatar,
Bozuktur silahlar geriye atar.
Dimağımız hasta, mantığı satar,
Yolları çıkmazda, akıl perişan.
Yarılmış köşeler, görün hacılar,
Bize darılmasın, hanım bacılar.
Güler üstümüze sahte kişiler,
Karnımız kan ağlar, mide perişan.
Bende Garip Sultan, gönülden hasta,
Hidayet dilerim, yarene dosta.
Mevla’m muhtaç etme, muhannet dosta,
İtaatler ölmüş, görüş perişan…
Garip Sultan(İ.Yiğit)
8 Mart 2008 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder